2015 yılında Marmara Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalından mezun oldum. Çocukluğumdan beri öğretmenlik hayalim vardı, bu hayalimi Marmara Üniversitesinde gerçekleştirmek iyi ki dediğim bir üniversite hayatı yaşattı bana. Kendimi gerçekleştirme isteğim vardı, bunu da Fakültedeki hocalarım sayesinde başardım. Üniversitede yarı zamanlı çalışma sistemi vardı ve ben de bölümde öğrenci asistan olarak çalıştım. Bu süreçte hocalarımla birlikte çalışma şansı buldum, onlara yardımcı olurken ben de kendimi geliştiriyordum. Aynı zamanda onlardan hayat adına ve okuduğum bölüm adına çok şey öğrendim, bana birçok konuda ışık oldular diyebilirim. 

Mezun olduktan sonra hemen atamam olmadı, özel bir kurumla devam ederken bir yandan da Fakültede devam ettiğim yüksek lisans derslerimi bitirdim. Tezimi ise hocam Prof. Dr. Z. Nurdan Baysal'ın danışmanlığında 2019 yılında tamamladım. Yüksek lisans bana çok şey kattı, alanımın ne kadar engin bir deniz olduğunu anladım. 2016 Mart ayında Bitlis’e atamam oldu ve doğu görevimde inanılmaz tecrübeler elde ettim. Her öğretmenin doğu illerinde çalışma tecrübesi kazanması gerektiğini düşünüyorum. Bitlis'te öğretmene  saygılı,  misafirperver,  yar-

dımsever insanlar tanıdım. Beni evlerine misafir ettiler, yemeklerini benimle paylaştılar. Fizikî olarak yaşadığım zorlukları, insanlarının manevî desteği ve güler yüzleriyle kolaylıkla aştım. Bitlis Mutki’nin bir dağ köyünde çalıştım. Kışın karda 3 km’lik dik yamaçlı yolu araba çıkmadığı için nefes nefese, kan ter içinde yürüdüğümüz günler, en zor ama en güzel anılarımın arasında. Oradaki çocuklarla yaptığımız etkinlikler, okulumuzun dışını boyamamız, uçurtma uçurduğumuz günler, odunlarımızı kendi başımıza taşıyıp sobayı yakabilme mücadelesinden sonra derse başlayabilme isteğimiz hiçbir zaman unutulmayacak çok kıymetli tecrübeler benim için. İstanbul’da tanıdığım insanların okuluma ve öğrencilerime yardım göndermeleri sayesinde masum çocuklarda oluşan sevinç tarif edilemezdi. Bir tanıdığımın sponsor olmasıyla öğrencilerim ilk defa köyden çıktı ve Tatvan’da Van Gölü’nü ilk defa gördüler, gölün kenarında yürüyüş yaptılar. Sonrasında sinemada çocuk filmi izleyen öğrencilerimin patlamış mısır yiyerek ekrana heyecanla bakan yüzleri gözümün önünde daima. Batıdaki çocuklar için sıradan bir etkinlik gibi görülen bu gezinin onlar için hayatlarının dönüm noktası olduğunu fark ettim. Batıdaki çocukla doğudaki çocuklar arasındaki fırsat eşitsizliğinin mutlaka giderilmesi gerekiyor. Lisans öğrenimim boyunca bizlere "Bayrağımızın dalgalandığı her yerde görev yapmak vazifeniz." derdi hocalarımız. Ben bunun ne demek olduğunu atanıp da Bitlis’in bir dağ köyüne gidince çok iyi anladım. 2020 yılında ise Sakarya’ya atandım. Bitlis’teki günlerimi ve yaşadığım tecrübeyi ise hiçbir zaman unutmayacağım.

Özetle; çocukluğumun iki hayali iyi bir üniversitede eğitim alabilmek ve eğitimin içinde aktif rol almaktı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi sayesinde ideallerime ve hayallerime kavuştum. Bütün hocalarıma en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Onların gösterdiği yolda Atatürk ilke ve inkılâplarına, Cumhuriyet değerlerine bağlı kalarak mesleğimi elimden geldikçe minik kalplere dokunarak gerçekleştireceğim.

Simge UÇAR
Sınıf Öğretmeni
Şeyhvarmaz İlkokulu / Sakarya